Sopaları, bıçakları ve silahları da cabası
Utancın yerini kibir aldı ne yazık ki. Hem bireysel hayatta hem de direksiyon başında.
Eskiden içimizden yanardık, şimdi dışarıdan yanıp sönüyoruz.
Hayatında ekonomik, sosyolojik ya da psikolojik hiçbir başarısı olmayan birilerinin, sadece otomobiline taktırdığı bir çakar ya da bir düdük sayesinde kendini diğerlerinden üstün hissettiği bir dönemdeyiz artık.
Eskiden vasıtaların üstünde ‘Resmi Hizmete Mahsustur‘ yazardı; bu araçlar siren takabilir ve kamu yararına herkesten yol isteyebilirdi.
Bizim için, bizim adımıza koşuşturuyor olurlardı. Bizler de bu araçlara yol vermekten imtina etmez, hatta özellikle hassas davranırdık bu gibi durumlara ve araçlara.
Bugün ise bu siren kullananların herhalde çok azıdır, “Ben kamu görevi yapıyorum, bana yol verir misiniz?” diyenler, diyebilenler.
Kendi keyfine yol yapıp bir de utanmadan müthiş bir kibirle hepimizin üzerine otomobil süren, gözümüze parmak sokanlarla dolu etrafımız; sopaları, bıçakları ve silahları da cabası.
Hız değil, kibir
Mehmet Aksel Diken
