
Özelleştirme çıkmazı:
Köprüler, otoyollar ve kamu yararı
Türkiye’nin bugüne kadar uyguladığı birçok KÖİ modelinde, gelir garantileri özel yatırımcı lehine, riskler ise kamu üzerine yıkıldı. Otoyol ve köprü özelleştirmeleri de benzer bir risk taşıyor. Beklenen trafik gerçekleşmezse farkı devlet ödüyor. Yani özelleştirme, bütçeye kısa vadeli nakit sağlarken orta vadede yeni yükler doğuruyor. Uzun vadede kamu harcamalarını artıran bu modellerin enflasyonu yapısal şekilde yüksek tuttuğunu da eklemek gerekir. 1980’lerden bu yana yaşanan iflas örnekleri, bu mekanizmanın kırılganlığını gösteriyor.
Fransa, 2000’lerde otoyollarının büyük kısmını özel şirketlere devretti. Vinci ve Eiffage gibi devler işletmeyi aldı. Fiyatlar yükseldi, kamuoyu tepkisi arttı; hükümet hâlâ sözleşmeleri geri alma ihtimalini tartışıyor. İspanya’da ise özelleştirilen bazı otoyollar trafik beklentilerini karşılamadı, şirketler iflas etti ve devlet tekrar devralmak zorunda kaldı. Bu, özelleştirmelerin kamuya “mali kurtuluş” değil, çoğu zaman yeni maliyet yarattığını gösterdi.
Güldem Atabay Birgün