Teknoloji, sermaye, faşizm
Yüz yıl önce de makine, kimya, bilgi işlem alanında hızlı, sarsıcı bir teknolojik gelişme dalgası yükseliyordu. O dalga hem umut veriyor hem de getirdiği hız ve belirsizliklerin etkisiyle derin bir anksiyete yaratıyordu.
Otomobil, uçak/helikopter, ofset baskı, sinema, renkli fotoğraf, jilet, elektrikli süpürge, klima cihazı, 35 mm negatif, ilk 35 mm kamera gibi icatların yanı sıra, penisilin, kemoterapi, insulin, antibiyotikler, sentetik boyalar, sentetik kauçuk gibi kimya ve ilaç sanayi alanında gelişmeler, insan yaşamını kolaylaştırıyor, kalitesini iyileştiriyor umut veriyordu. Bunlara karşılık tank, savaş uçakları, denizaltı, makineli tüfek, otomatik silahlar, telsiz telgraf, biyolojik-kimyasal silahlar gibi teknolojik gelişmeler, I. Dünya Savaşı’nda etkilerini gösterdikten sonra “bir daha asla” sloganıyla büyük bir varoluşsal korkuya neden oluyordu.
Ekonomik, özellikle finansal kriz derinleşir, sınıf mücadeleleri sertleşirken bu en ileri teknolojileri üreten, geliştiren sermaye gruplarının, ki artık egemen sermaye düzeyindeydiler. Örneğin, İtalya’da Fiat (otomotiv), Pirelli (lastik, kauçuk), Montecatini (kimya) Italgaz (enerji), Ansaldo (silah) ve Almanya’da Krupp (demir çelik), Siemens (elektrikli aletler), Bayer (ilaç), BASF (kimya), IG Farben (sentetik kauçuk, kimya ilaç) Hoecsht (sentetik boyalar, insülin), OPEL (otomotiv) ve ABD’de Ford (otomotiv), General Motor (otomotiv), IBM (bilgi işlem), William Randolph Hearst (medya baronu) yeni gelişmeye başlayan faşizmi ve Nazizmi desteklediler: Kısacası, 100 yıl önce, en ileri, öncü teknolojileri üreten ve üzerinde yaşayan sermaye faşizmi destekledi.
BUGÜN DE...
Bugün en ileri ve öncü teknolojilerin, bilgisayar, elektrikli taşıtlar, güneş enerjisi panelleri, uzay-havacılık sektörlerinde ve bilgi işlem, bilgi depolama, veri madenciliği, en önemlisi de yapay zekâ (algoritmalar) alanlarına geliştiğini görüyoruz. Bu gelişmeler hem daha kapasiteli “mikro işlemciler”, “nöral ağlar”, kuantum bilgisayarı üretme, yeni antibiyotikler sentezleme, ilaçlar, moleküler ve genetik tedavi yöntemleri geliştirme alanlarını etkiliyorlar. Bu alanlardaki sermayeye bakınca karşımıza, vergi vermek, yasal olarak denetlenmek, etkinliklerinden dolayı sorumlu tutulmak istemeyen Elon Musk (mühendislik), Peter Thiel (Pay-Pal, Palantir), Sam Altman (OpenAI-“yapay zekâ”), Jeff Skoll, Tom Perkins (teknoloji finansörü) gibi kapitalistler çıkıyor. Bunlar tam da bu nedenlerle mali kaynaklarını ve ellerindeki araçları kullanarak ABD’de Trump’ı ve MAGA hareketini destekliyorlar. Musk “X”teki algoritmaları mesajların Trump’tan yana gelişmesini destekleyen yönde maniple ediyor, Trump kampanyasını mali olarak destekliyormuş. Trump da “ne isterlerse yapacağını” açıkça söylemekten çekinmiyor.
Ergin Yıldızoğlu Cumhuriyet