İşçi servisi şoförü: Trafik kazalarında suç hep bizde mi?

  Bir halı/iplik fabrikasına verdiler. Her vardiyam git/gel 3-4 saat sürüyordu. İyi ihtimalle gidelim. Yani günlük ortalama 10.5 haftalık 63 saat. Bazen pazarları da gidiyordum. Ortalama 70 saat deyin. Hani asgari ücretli çalışanın çalışma saati 45 saatti. Üstelik biz şoförüz, can taşıyoruz.

  Gelelim diğer meseleye. Servislerin birçoğunda koltuk sayısı ruhsatta yazana göre fazla. Bu yetmiyormuş gibi ayakta yolcu taşıtıyorlar. Daha önceki servisini yaptığım fabrikanın sorumlusuyla sırf bu sebepten dolayı defalarca tartıştım. Beni firmaya şikayet ettiler. En sonunda firma sorumlusu değil, vali de arasa ayakta yolcu almam dedim. Sonra diğer fabrikaya verdiler. Orada da durum aynı. Bu sefer emniyete şikayette bulundum. ‘Servislerde ayakta yolcu oluyor denetleyin’ diye. Ne olsa beğenirsiniz? Beni engellediler. Ben de valiliği falan etiketleyip paylaşım yaptım. Engelimi kaldırdılar. Şaka gibi değil mi? Şikayet merciine yazıyorsun, çözüm olarak seni engelliyorlar.

K: Dev Tekstil Sendikası 

  Velhasıl beni üç kez çevirdiler sözde denetimde! Görevli arkadaşın kafası servisin içine bakmıyor. Benim belgelerimi sorguladı, geç dedi. Baksa ayakta yolcuyu görecek, kendi de biliyor. İşlem yapsa bir türlü, yapmasa başka türlü. Gülüyorum ağlanacak halimize.

  Efendim sonra Allah korusun bir kaza olunca; herkes vurun abalıya diyor anlayacağınız. Servis şoförlüğü dışarıdan bakıldığı gibi değil. İşçiye 10 dakika erken çık dersin, bin tane duyarsın. Yavaş gidersin fabrikaya geç kalırsın, oradaki kraldan çok kralcılar niye geç kaldın diye hesap sorar. (Evrensel)