Eziyet etmenin olağan karşılandığı kalabalıkça bir yurttaş kümesi, yayalar…
Murat Sevinç Diken
Daha önce, Gazete Duvar’da, şehirlerdeki ‘araç dostu’ dönüşümü anlatabilmek için ‘Şehirlerdeki lüzumsuz yaya varlığına son vermenin zamanı gelmedi mi?’ başlıklı bir iki satır yazmıştım , ancak ne yazık ki merkezi ve yerel idare tarafından ciddiye alınmadım! Şehirlerin tümüyle araçlara tahsis edilerek, yayaların yürümesine ‘gerektiğinde’ izin verilmesi ve bu izinde ticaret yapanların çıkarlarının öncelikle göz önünde bulundurulması gerekliliğine dair karaladığım bu yazı ciddiye alınmadı alınmasına, buna mukabil o gün bu gündür kaldırımları yayalara yasaklama konusunda, henüz adı konulmamış olsa da topyekûn bir çabayı fark etmemek mümkün değil. Üstelik otomobil ve motosikletlere, artık scooterlar da eklendi.
Kim bu motosikletliler? Çoğu kurye. O gençlere hızlı davranmaları emrediliyor, ekmek paraları hıza bağlı. “Pizzanız 25 dakikada evinizde.” Neden? Çok mu önemliyiz, örneğin 40 dakikada gelse olmaz mı? Olmaz, devir hız devri, pizzayı yiyip dizi seyredeceğiz. Gün aşırı o gençlerden birinin kaza haberini işitiyoruz. Onlar da kaldırıma çıkıyor, çok boyutlu bir delilik söz konusu. Uzun süredir, belediye otobüsünden inerken mutlaka otobüsle kaldırım arasındaki bir metreyi kontrol ederek iniyor ve yakınlarımı da uyarıyorum, çünkü artık o bir metrelik boşluk güvenli değil. Kolay değil büyük şehirde yaşamak, biraz Rambo, biraz Örümcek Adam, biraz da Yarasa Adam olacaksınız, her an tetikte, tüm tehlikeleri sezerek yaşayacaksınız.
Bir süre sonra, kirlilik, çakır çukurluk, darlık, aniden biten kaldırım tipi vs. her şeye alışıyor insan, ancak kaldırımı araçlarla paylaşmak kolay alışılacak bir şey değil ve yaşadığım şehirde bu durum, affedin, artık manyaklık boyutuna varmış durumda. Ne kadar sabırlı, ne kadar pes etmiş, ne kadar kanıksamış olursanız olun, kaldırıma ‘yürümeyi tümüyle olanaksızlaştıracak’ şekilde park etmiş araçlara hoş görüyle bakmak mümkün değil. Aracın bir hatası yok, malum, kendiliğinden konmuyor oraya. Nasıl biri, bir diğerinin yürümesini engelleyecek biçimde, öylece park edebilir arabasını?
Dertli yurttaşın çıkaracağı ses bu nedenle önemli. Evet, scooter iş gören bir ulaşım aracı, gençler seviyor ve doğru, motor kuryelerin acelesi var, ekmek parası peşindeler; üstelik bunlar sistem sorunları, hepsi kabul. Güzel de, ben de insan ve yayayım, isteğim, kaldırımda yürüyebilmek. Ölüm ve yaralanma endişesi olmadan yürüyebilmek. Hepsi bu.
F: İbrahim Akyürek, İFSAK