F: İbrahim Akyürek, Kadıköy, 2021
Şehir ve sıcak
Klasik olacak ama İstanbul’da bir yerden bir yere gitmek araba olmadan imkânsız. Toplu taşıma çoğaldıkça insanın daha çok arabaya ihtiyacı olması kaderin bir oyunu mu yoksa planlama hatası mı emin değilim. Çok uzun toplu ulaşım hatları var ama bunlar arasında her zaman bağlantı yok. İki hat arasına sıcakta 20 - 25 dakika yürümek lazım. Şehrin belli yerlerinde etrafınızda bir sürü otobüs, metro var ama hiçbiri sizi gitmeniz gereken yere götüremiyor. Yakınına kadar ulaştırıyor ama oradan sonra vahşi batıda tek başınasınız. İndiğiniz yerde taksi yok. Yaşlılar, hastalar arabaları olmadan bu taşımadan yararlanamaz. Neticede İstanbul’da evinize yakın bir yerlere kadar hızla gelebiliyor ama o noktadan evinize bir türlü ulaşamıyorsunuz. Sıcakta takdir edersiniz ki her şey daha da zor.
Şehrin belli yerlerine parklar, bahçeler yapılmış ama buralara insanların arabasız ulaşması ne kadar mümkün? İnsan parka ulaşmak için 20 kilometre yol gitmek zorundaysa o parklar boş kalır. Şehir merkezlerinde kaldırımlar insanların kullanımından çoktan çıkmış. Yayalar kendilerine ayrılan bu alanı martı scooter’lar, bisikletler, motosikletlerle paylaşıyor. Yani yürümenin imkansızlığından söz ediyorum. Sıcaklarla yaşamaya alışması gereken bir şehirde serin yürüme ve ulaşım yolları olmadığında insanlara evde oturun, klimayı açın demek dışında bir çözüm öneremiyorsunuz. Bu da kaliteli bir yaşam değil.
Mehmet Tez Milliyet
Maçka, İstanbul, 2019 |