17 yaşındaki motokurye, 17 yaşındaki meslektaşının ölümünün ardından soL'a yazdı
İstanbul'da yaşanan bu kaybın ardından Ankara Sincan'dan 17 yaşındaki bir başka motokurye Okan Keleş, bu kaybın nedenlerini anlatan bir yazı kaleme aldı:
"Motosikletlerin lastiği ucuz olsun diye en kötüsünden oluyor ya da fabrikasyon dandik lastiklerle kalıyor motosiklet. Benim gibi dönercide çalışanlar bilir, kask dışında hiçbir ekipman verilmiyor. Öyle dükkanlarda ne dizlik ne göğüslük ne de kemik eldiven... Bir yer yağışlı olunca virajda yağ gibi kayıyor motor.
Dükkanda patron, sipariş notunda müşteri sıkıştırınca böyle olaylar kaçınılmaz oluyor.
Bazen kask bile vermiyorlar. Alamıyoruz da. En kötü kask 1000 lira olmuş.
Onun dışında yollar zaten çok kaygan, bir de özellikle belediyenin yol sulama kamyonları virajları sulayınca bir anda kuru yerden yaş yere lastik deyince aşırı kaygan, jilet gibi oluyor yol. Onun dışında hadi kaydık diyelim bariyerler kılıç gibi, bariyere denk gelsek ikiye bölünüyoruz resmen.
Ama her şeyden çok en büyük sebep sipariş notunda müşteri baskısı bir de dükkandaki patron baskısı... 5 dakika geç gitse demedikleri kalmıyor. Sonunda da ölüm geliyor.
Biz sesimizi çıkarırsak, birlikte hareket edersek elde edemeyeceğimiz kazanım yok. Örneğin katil bariyer konusunda İstanbul'da çok ciddi sesler yükselince şimdi ki bariyerler demir aralıklı değil bütün olarak yapılmaya başlandı. Bu ölümler birer cinayettir. Bu cinayetlerin son bulması ise motokurye işçilerinin bir araya gelmesi ile mümkündür.