Otomobil, özgürlüğün sembolü, kişilik artırıcı, penis ikamesi otomobil hesap vermelidir burada. Colin Cremin
            
Otomobil: Sokakları bizden çalan hırsız
Kent merkezinde otomobile yer bulmak için “otopark sorunu” diye başlarsanız otomobili teşvik edersiniz. Oysa soruna “otomobil fazlalığı” diye bakarsanız çözüm yolu da değişecektir. Otomobillerin daha hızlı ulaşmasını bir hedef olarak ortaya koyarsanız yolların darlığını sorun yaparsınız, çözüm olarak yolları genişletmeye, kentleri daha fazla bölmeye devam edersiniz, oysa ‘makinelerin fazlalığı’, ‘kaldırımların darlığı’, ‘bisiklet yolunun eksikliği’ derseniz başka bir çözüm düşünürsünüz.
    
Bu durumda toplum ve birey olarak yeni sorular sormak zorundayız: “Ne için ulaşıyoruz, nereye ulaşıyoruz, nasıl ulaşmalıyız? sorularının diyalektik bir tartışma zemininde ele alınmasına ihtiyaç var. Parçalanan kentlerin ve otomobile dayalı ulaşım eğilimi ile gerçekten mutlu olacağımız, yaşamak istediğimiz bir kent yaratıyor muyuz? Bireysel hareketliliğimiz ve konforumuz için yapılan devasa yatırımlar, bir süre sonra toplum olarak tümden hayatımızı kısırlaştırıp, kentlerimizi ve içinde yaşadığımız dünyayı daha yaşanmaz bir noktaya mı sürüklüyor?

       
Yeni çıkan her teknolojiyi sorgusuz sualsiz yaşamımıza sokacak mıyız? Buna gerçekten ihtiyacımız var mı? Yoksa sanal (yalan) bir gerçeklik mi oluşturuluyor? Yaşamımızı kolaylaştırdığı iddia edilen her aygıt, araç ve sistem, aslında toplumsal olarak bizlere neleri kaybettiriyor? Farklı bir yaşam biçimi mümkün olabilir mi? Kapitalist üretim ve tüketim kalıplarının ne kadar farkındayız?